Bu yolun durakları çok süslü. Hepsinde bekleyen binlerce yolcu var. Kaldırımları kim yaptı, sokak lambalarını kim dikti bilmiyorum. Sadece bunların ihtiyaçları karşıladığını görebiliyorum. Şahane otobüsler önümden geçiyor, içlerine şahane giyimli insanlar biniyor. Şoförleri kim işe alıyor bilmiyorum. Tekerlekleri kim takıyor, benzin istasyonlarını kim kuruyor, dinlenme tesislerini kim açıyor… bilmiyorum. Ama hepsi müthiş bir düzene hizmet ediyor.
“Mısır gevreğine süt ekleyenler otobüsü”
“Süte mısır gevreği ekleyenler otobüsü”
“Yeni şeyler deneyip başarısız olanlar otobüsü”
“Yeni şeyler denemeyip başarısız olanlar otobüsü”
İnsanlar güzel güzel binip kendilerine ayrılan yere oturuyorlar. Ama ben her seferinde aynı sesle yerimden sıçrıyorum. “YETERSİZ BAKİYE”