Hikayeler

09 Şubat 2021

Belki, bilmiyorum

Kategori: Hikayeler

Leselya Koko

Boş boş duvara baktığım fark edilmesin diye elime rastgele bir kitap aldım. Çünkü bilirsiniz, duvara bakmak oldukça endişe verici bir şeydir. Otobüs beklerken önünüzdeki kaldırımı izlerseniz hiçbir sorun olmaz, metroda karşınızda duran siyah camı incelerseniz kimse gelip de size laf etmez, dersten sıkılıp da sıranızın köşesini karalamaya başlamanız oldukça normaldir. Ama… ama duvara bakmak, uygun değil. Bu, kesinlikle düşüncelere daldığınız anlamına geliyor. Endişe verici, tüyler ürpertici!

Elimdeki kişisel gelişim kitabının cümlelerinde dolanan gözlerim sonunda pes etti ve kapandı. Başımı yandaki masaya yasladım. Ve kısa bir süre sonra ellerimin, bacaklarımın (bütün uzuvlarımı saymama lüzum var mı?) sallandığını, belki de daha çok titrediğini hissettim. Gidip geliyordu, bir oraya, bir buraya… Neyse ki kimse fark etmedi, çünkü duvara bakmıyordum. Duvara baksaydım, bu hiç iyi olmazdı.

25 Kasım 2020

Kısa Boylu Şiirler

Kategori: Hikayeler

Leselya Koko

Kısa Boylu Şiirler

 

 

 

15 Ekim 2019

Bir Dakika

Kategori: Hikayeler

Leselya Koko

Bir Dakika

 Mumbai’nin o günkü sıcak ve bunaltıcı havasında dışarı çıkmanın Çin işkencesinden hiçbir farkı yoktu. Tabii buzdolabınız boş olunca işler biraz değişiyor. Hayatın hızlı akışında eriyip giden insanların arasından zar zor sıyrılan Adam, kendini gördüğü ilk markete attı ve bin dört yüz otuz yedi yıllık klimadan gelen havayı içine çekti. Hiç yoktan iyiydi değil mi? Mesela bomboş evinde bir muz parçası dahi olsa dışarı çıkma sefaleti ortadan kalkardı. Ama yoktu işte… O aptal kediyle neden yemeğini paylaşmıştı sanki?

27 Ağustos 2020

Güçlü Bir Kadın

Kategori: Hikayeler

Leselya Koko

Güçlü Bir Kadın

Gecenin karanlığında ve Mart’ın sonunda,

Salonun bunaltıcı havası dalga dalga boynuna hücum edip midesini bulandırırken,

Kadın yavaş adımlarla balkona gidip kapısını ardına kadar açtı.

Çok geçmeden ayakları, buz gibi zeminin en kenarına kadar kaymıştı.

06 Temmuz 2020

Kolomb Olmasaydı

Kategori: Hikayeler

Leselya Koko

Kolomb Olmasaydı

1492

Hafif esintili bir gecede, Kristof Kolomb aceleyle günlüğüne bir şeyler karalarken, az evvel koyu mavi gökyüzünü seyrederken gördüğü kendisini hayrete düşüren cisimleri düşünüyordu. Parlak ışıklar bomboş semada birbirlerine çarpmıştı ve tıpkı görkemli bir havai fişek gibi etrafa göz kamaştırıcı çizgiler bırakarak havaya karışmıştı. Kolomb kibirli bir adamdı ve öyle hemen galeyana gelmezdi. Ama o cisimler gözlerinin önünden bir türlü gitmiyordu, hayallerine sığmayacak parlaklıktaki ışık huzmelerini bir daha asla unutabileceğini sanmıyordu. Haklıydı da. Bermuda’ya yakın bir mesafede ilerleyen gemileri bilinmeyen bir nedenle durdu ve yavaş yavaş, Kolomb’un saçları panikten aklaşıncaya dek, titizlikle okyanusun derin sularına gömüldü. Ve bizler, o günlükleri hiç görmedik. Ve Kolomb son nefesini verirken gözlerinde o ışık huzmelerinin yansıması dans ediyordu.

08 Temmuz 2020

Tuhaf Bir Gün

Kategori: Hikayeler

Leselya Koko

Tuhaf Bir Gün

İnsanlar evlerine kapanmış, pencerelerine burunlarını dayayıp bir zamanlar dışarıda olmak ne demekti hayal etmeye çalışırken daha önce yeterince dikkat etmedikleri değerli şeyleri hatırlıyorlar. Kimisi her gün bindiği otobüste tutunduğu soğuk direği, kimisi okuluna girdiğinde görüp incelemeden geçtiği o silik tablonun mor çerçevesini hatırlıyor. Evlerindeki susuzluktan ölmek üzere olan çiçeklere hafifçe dokunup, bir dağ yolunda yürürken bacaklarına değen o uzun ve adını kimsenin bilmediği çirkin bitkileri anıyorlar... Geçerken selam verilmeyen tüm o ihtiyarlar ve konuşurken güneş gözlüğü çıkarma nezaketi gösterilmeyen saygıdeğer kimseler… hepsi yavaş yavaş fark ediliyor. Gözlerinin şeklini kafamızda canlandırmaya çalışıyoruz değil mi? Her gün sevdiğimiz o kedinin tüyleri ne renkti? Tüm bu yanından geçip gittiğimiz ayrıntılar bir bir zihnimize doluşup dışarıdaki rüzgârı içimize taşıyor.

Fakat sevgili okur,

hiç kimse,

hiç kimse size şimdi bahsedeceğim arkadaşımın yokluğunu fark etmiyor.

24 Ağustos 2020

Bir Yumurta Tutucusunun İntiharı

Kategori: Hikayeler

Leselya Koko

Bir Yumurta Tutucusunun İntiharı

Salı sabahı Albayrak ailesinin mutfağı Yumurta Tutucusu’nun intiharıyla sarsıldı. Tabaklar, çanaklar, tencereler, tavalar… tüm mutfak gereçleri zangır zangır titriyor, bu trajediye sebep olan durumu merak ediyordu. Çünkü Yumurta Tutucusu oldukça sessiz bir genç olarak bilinirdi. Tartışmalara karışmaz, hep kenarda köşede otururdu. Kullanışlı değildi, boş bulunup alınmıştı işte. Atsan atılmaz satsan satılmazdı. Albayrak ailesi ona nadiren -dolapların en kuytu köşelerinde- rastlardı. Gerçi eğri oturup doğru konuşmak gerek! Evin küçük kızı Fatma bulduğu her fırsatta bu yumurta tutucusunu kullanırdı. Fakat kendisi çok yemek seçtiğinden, yumurta haşladığı zamanlar azdı. Neyse ki on bir aylık depresyon döneminden sonra yumurta tutucusunun iple çektiği Ramazan gelirdi. Kendisi pek sevinirdi buna. Her sahurda mutlaka yumurta haşlanırdı çünkü.

24 Ağustos 2020

Keddie Mercury'nin Sırrı

Kategori: Hikayeler

Leselya Koko

Keddie Mercury'nin Sırrı

Gecenin bir yarısı kedim Keddie Mercury kulağıma fısıldadı: “Gel benimle.”

Uyku sersemi bir halde “Ne? Nereye?” diye sordum.

“Şşşt!” dedi öfkeyle. “Sessiz ol. Beni takip et, kimselere görünme.”

Sıcak yorganımı bir kenara atıp patilerini yere hafif hafif değdirerek yürüyen Keddie’nin peşinden gittim. Ablamın odasının yanından geçtikten sonra yatak odasına girdik. Anne ve babam uyuyordu. Keddie bizi duymamaları için halden hale girerken ben gayet sakin bir şekilde bir açıklama bekliyordum. Kıyafet dolabına girip sürgülü kapıyı kapattı. “Uzun zamandır içimde tuttuğum bir sır var… Güvenimi kazanmanı bekliyordum. Bugün o balıklı yaş mamayı vererek çok iyi ettin. İki yılın ardından sırrımı seninle paylaşıyorum işte…”

24 Ağustos 2020

İstanbul Sokaklarında Bir Huysuz

Kategori: Hikayeler

Leselya Koko

İstanbul Sokaklarında Bir Huysuz

Bir iş adamının çantası koluma çarpınca irkildim. Sokakta yaşarken doya doya uyumak epey zordu. Ya az önceki gibi bir çantayla uyandırılırdınız ya da sabırsız bir sürücünün bastığı kornayla. Eğer şanslıysanız birkaç veledin size dik dik bakıp fısıldaştığını da görebilirdiniz.

Esneyerek bankın öteki tarafına döndüm. Bu gereksiz insanlara bakarak zamanımı harcayacak değildim ya! Fırından sıcak ekmeklerini alan babaların tatlı tatlı çocuklarına sarılması midemi bulandırıyordu. Teyzelerin balkondan balkona sohbet etmesi de… Hele o etrafa saf saf gülümseyen aşıklar!

03 Nisan 2020

Tavanın Yerinde Gökyüzü Olsaydı

Kategori: Hikayeler

Leselya Koko

Tavanın Yerinde Gökyüzü Olsaydı

Evde geçirdiğim 22. günü de tamamlarken yatağıma uzanıp sessizce tavanın yerinde gökyüzü olduğunu hayal ediyorum. Kendime ve insanlara verebileceğim tek şey soyut ve temeli zayıf cümlelerken, o cümleleri dahi yazamamak biraz da olsa içimi sızlatıyor... Geleceğe doğru giden yolun üstüne çöken sis yüzünden önümü göremiyorum. “Hayallerimi gerçekleştirebilecek miyim acaba?” diye düşünüyorum ve televizyondan bugünün ölüm sayısı açıklanırken gözlerimi kapatıp bir ‘yapılacaklar listesi’ oluşturuyorum.

Önce boynumda rüzgârı hissetmeyi çok özlediğim için İngiltere’nin kırsal kesimlerine gidiyorum. Amacım Jane Austen’ın “Ve bazen duygularımı kendime saklıyorum, çünkü onları anlatabilecek hiçbir dil bulamıyorum.” sözlerini defterine yazdığı yeri bulmak. Winchester’da hava güneşli ve her yerden filmlerde insanlar dans ederken konuştuğunda duyulan o tatlı boğuk müzik yükseliyor. Gördüğüm her bir ağaç bilge sözler söyleyerek yapraklarını kabartıyorlar.

<<  1 [2